Karmaşık şeylerden nefret ediyorum. Bir sürü link, kod, buton; aradığım hiç bir şey ''bence'' olması gereken bir yerde değil. Bir heves başladığım şeyleri hep yarım bıraktım bu tip zımbırtılar yüzünden.
Mesela şu an bunu yazarken şablonun sağ üst kısmında html düzenle diye bir link gözüme çarptı. Girdiğim zaman bir şey anlamayıp çıkıcağımı biliyorum, belki de sövücem kendi kendime. Ama tıklamadan da içim rahat etmeyecek gibi.
Şimdi aklıma takılan şey ise o linke tıkladığım zaman buraya yazdıklarım kaybolur mu diye düşünmekteyim. ctrl+c lütfen !
....
Tıkladım. Sayfada bir değişiklik olmadı, yazılar da kaybolmadı, sanki araç çubuğunda bir şeyler kıpraştı ama pek fazla kurcalamadım. Bana uzak Tanrı'ya yakın olsunlar.
....
Yazmayı seviyorum ama yazabiliyor muyum bilmiyorum. Yazmak istediğim bir çok konu var aslında, benim de sözüm var dediğim bir çok şey, ama karşısına geçip de parmaklarım klavyeye temas ettiği anda beynimin kendine reset attığını hisseder gibi oluyorum. İlk cümlemi kuramıyorum, nereden başlayacağımı bilemiyorum, odaklanamıyorum konuya; babam hep sende focuslanma problemi var der, haklı sanırım.
Bunu kendime itiraf ettiğime de inanamıyorum. Hep bahanelerle oyalanırdım, yanlış tespit derdim. Gene babam, bir keresinde şunu demişti, gerçi o dedikten sonra bir çok yerde daha duydum ama olsun;
''5-6 yaşlarında çocuklar babalarını Tanrı sanarlar, her şeyi biliyor zannederler ve onlara taparlar, biraz daha büyüyüp 10-15 yaşları arasında da aslında babam o kadar çok şey bilmiyormuş diye düşünmekten kendilerini alıkoyamazlar, 20'li yaşlar ise babaya karşı düşüncelerin en karanlık olduğu dönemlerden biridir, ama insan 30'una doğru tekrar babasını takdir etmeye başlar, o kadar da yanılmıyormuş der kendi kendine, 40'lı yaşlarında ise tekrar Tanrı olduğuna inanır babasının, çünkü hem babasının yaşına gelip onun hissettiklerini anlamıştır hem de büyük ihtimalle babasını çoktan kaybetmiştir.''
Babamın sesi kulağımda sanki tekrar...
5 Haziran 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder